language-icon Old Web
English
Sign In

Bir Tesadüfün Mutlu Sonuçları

2021 
Tanzimat Donemi’ne gelinceye kadar bizim egitim ve ogretim hayatimizin merkezinde hep medrese ve muderris vardi. Medresenin egitim dili Arapca, ogretim ise buyuk olcude din ve dini ilimlerdi. Degisip gelisen ihtiyaclar karsisinda Osmanli Devleti Tanzimat’la birlikte, Bati standartinda egitim verecek mektepler acmak zorunda kalmisti. Bu tarihten itibaren egitim hayatimizda iki ayri sistem yurumeye baslamis, artik medrese ve muderrisin yaninda bir de mektep ve muallim vardir. Bu kurumlarda okuyan talebelerin aile yapisi dikkate alindiginda, genellikle zengin ve sehirliler mektebi, fakir ve koylu cocuklarinin medreseyi tercih ettikleri gorulur. Mektep mezunlari her alanda memur ve âmir olurken, medreseliler ancak imam, vâiz, muftu, kadi ve muderris olabiliyorlardi. Biri gelenegi, digeri modern egitim sistemini temsil eden bu kurumlardan yetisenler arasinda onemli zihniyet farki bulunmakla birlikte, mekteplerde modern egitimin yaninda Kur’ân-i Kerim, akāid, ahlâk, Arapca ve Farsca gibi derslere de yer verildigi icin bu mektepler birer laik egitim kurumu degildir. Giderek gelisip serpilen bu kurumdaki muallimler Dogu ve Bati kulturuyle mucehhez oldugundan, her alanda yetistirdikleri kadrolar, ulkemizin gelecegini belirlemede buyuk rol ustlenmislerdir.
    • Correction
    • Source
    • Cite
    • Save
    • Machine Reading By IdeaReader
    0
    References
    0
    Citations
    NaN
    KQI
    []