Sosyal Bilimler Araştırmaları İçin Osmanlıca İhtiyacı

Osmanlica ogrenme hususunda son yillarda halk arasinda buyuk bir teveccuh var. Ancak bu istiyak, bilhassa sosyal bilimciler icin romantik bir heves olarak kalmamalidir; Osmanlica ogrenmek adeta elzemdir. Orijinal konu ve kaynaklara istinaden yayin yapma ihtiyaci giderek kendini daha fazla hissettirmektedir. Mevcut yayinlarin taklit ve aktarilmasiyla yapilan nesriyat, artik atif almamakta ve uluslararasi camiada dikkat cekmemektedir. Sosyal bilimler mufredati, ekseriyetle bati kaynaklarinin takibi uzerinden yurumekteydi. Batida atif yapilan Turk universiteleri mensubu buyuk ustatlarin ise kendi kaynaklarimizi modern ilmi usullerle tahlil edenler arasinda oldugu gorulecektir. Bu sebeple, butun sosyal bilim alanlarindaki calismalar kendi tarihi kaynaklarimiza inerek asil alan bilgisiyle yogrulmalidir. Makale, bu hususta tarih ve edebiyatcilar disindakilerin nasil bir yol takip etmeleri ve hangi eserlere muracaat etmeleri gerektigi uzerinde duruyor. Osmanlica’nin ne kadarinin ve kimlerden ogrenilmesi hakkindaki metodlar, makalenin alt basliklari arasinda. Bu hususta iktisat, hukuk, diplomasi, siyaset bilimi, felsefe, ilahiyat, sosyoloji sahasinda calisanlarin, Osmanlica sayesinde neler kazanabilecekleri, ornekleriyle vurgulanmaktadir. Bu husustaki en temel ihtiyac terminoloji bilgisidir. Aksi takdirde bu alanlardaki yayinlar, tarihciler tarafindan amator merak saikiyle yapilmakta ve tabiatiyla eksiklikler barindirmaktadir. Sonucta yeterince atif almayan ve metodolojik tahlillere dayanmayan yayinlar olarak bir kenarda kalmaktadir. Makalenin butunu, esas itibariyle sosyal bilimlerde inter-disipliner arastirmalara daha genis bir pencere acma sadedindedir.