KORUMA-KULLANMA DENGESİ AÇISINDAN CAMİ BOĞAZI YAYLASI VE ÇAKIRGÖL ÇEVRESİNİN TURİSTİK POTANSİYELİNE COĞRAFİ BİR YAKLAŞIM

Gunumuzde bazi kirsal yoreler, turistik aktivitenin yogunlastigi mekânlar olarak dikkati ceker. Ozellikle turizm sezonunu uzatma arayisi, bu sahalar ve dogal kaynaklar uzerindeki baskinin giderek artmasina neden olmaktadir. Kalkanli Daglari uzerindeki plato duzluklerinde bulunan Cami bogazi yaylasi ve Cakirgol cevresi (Trabzon-Gumushane illeri) de yuksek bir dag turizmi potansiyeline sahiptir. Dogal cevre ozellikleri, hem yaz ve hem de kis turizmine olanak tanir. Yore cok uzun zamandan beri hayvancilik ekonomisine dayali yaylacilik sahasi olarak kullanilmaktadir. Ancak son yillarda yasanan sosyo-ekonomik degisim sureci, klâsik yaylaciligi da etkilemistir. Buna bagli olarak turistik islevlerin on plâna cikmaya basladigi gozlemlenmektedir. Yaklasik 2200-3000 m yukselti kusaginda bulunan daglik alan yayla turizmi, ekoturizm, klimatizm, alpinizm, kirsal turizm, gol turizmi ve kis turizmi gibi potansiyel olanaklara sahiptir. Buna karsin gunumuzde daha cok piknik, kampcilik ve yuruyus gibi rekreasyonel etkinlikler yapilmaktadir. Yorede 80 yatak kapasiteli 5 konaklama tesisi, 1 firin, 4 kasap ve 4 bakkal dukkâni mevsimlik faaliyet gostermektedir. Soz konusu tesislerde ise 30 personel istihdam edilmektedir. Buyuk olcude yerli turistlerin gunubirlik olarak hafta sonlarinda ugradiklari saha, sadece yaz mevsiminde kullanilmaktadir. Kis turizminin gelistirilmesi icin de Kultur ve Turizm Bakanligi tarafindan Cakirgol Kis Turizm Merkezi olarak ilân edilmistir. Tespitlerimize gore, yapilan calismalar yogun bir kitle turizminin ortaya cikmasina zemin hazirlayacaktir. Oysaki hassas ekosistemler olan daglik alanlarda, daha cok cevreye duyarli bir turizmi tesvik etmek gerekir. Buna bagli olarak yerel halki, dogal/kulturel ortam ozelliklerini ve turist beklentilerini iceren bir turizm plânlamasi yapilmalidir. Boyle bir yaklasim, koruma-kullanma dengesinin saglanabilmesi acisindan son derece onemlidir. Aksi takdirde koruma-kullanma ikilemi, dogal ve kulturel ortam bozulmalarini hizlandiracaktir.