Madde Bağımlılığında Ahlaki Yargının Önemi

Madde kullanimi gibi riskli davranislar, bireylerin ahlaki gelisimi ve etik degerleri bakimindan bu davranislardan nasil etkilendigi onemli tartisma konularindan birisidir. Psikoaktif ya da uyusturucu madde kullanimi bireyler icin kimi zaman onemli bir halk sagligi sorunu, kimi zaman ise guvenlik sorunu olarak tartismaya acik bir durum olarak nitelendirilmektedir. Bu calismada madde bagimliliginda ahlaki yarginin onemini incelemek amaclanmistir. Adolesanlarda ve genc yetiskinlerde gorulen madde kullaniminin veya madde kullanim bozuklugunun bireylerin ahlaki gelisimlerinden nasil etkilendigini ve ahlaki teorilere gore nasil ele alindigini literatur temelli incelemek ve psikoaktif ya da uyusturucu madde kullanicilarinin veya madde kullanim bozuklugunun sagaltim calismalarina (bireysel rehabilitasyon ve tedaviler, sosyal uyum surecinde bireylerin topluma yeniden entegrasyonlarinin saglanmasi vb.) farkli bir bakis acisi olusturarak katkida bulunulabilmektir. Bireylerin ahlaki gelisim duzeyleri ile madde kullanimi, antisosyal davranislar vb. gibi riskli davranislarinin yuksek duzeyde iliskili oldugu dusunulmektedir. Riskli davranislar bireyi dogrudan etkilediginde kisisel bir tercih olarak kabul edilirken, antisosyal davranislar gibi cevreyi ve toplumu direkt ya da dolayli etkileyen davranislar ahlaki olarak nitelendirilmektedir. Sonuc olarak, madde kullanim bozuklugu ve diger riskli davranislarin tedavi ve rehabilitasyonu sirasinda bireyin istendik davranis degisikligi gosterebilmesi icin gerekli olan kaynagin yine bireyin kendisinde sakli oldugu unutulmamalidir.