Doğu Akdeniz’de ABD, AB ve Türkiye İlişkileri Nereye?

2019 
Dogu Akdeniz’de hidrokarbon kaynaklarinin tespit edildiginden beri deniz sinirlari ve Munhasir Ekonomik Bolge (Exclusive Economic Zone-EEZ) konusundaki tartismalar ozellikle birbirleri arasinda siyasi problemleri olan ulkeler arasinda en cok tartisilan konulardandir. Turkiye, Yunanistan, Kibris, Misir, Israil, Lubnan gibi dogu Akdeniz’de siniri olan ulkelerin hepsi bu hidrokarbon rezervleri uzerinde hak talep etmektedirler. Dogu Akdeniz’de kiyisi olan ulkelerden Turkiye, Israil ve Suriye gibi bazi ulkelerin deniz ve okyanus dogal kaynaklarinin yonetimine iliskin devletlerin hak ve sorumluluklarini belirledigi kara sulari, kita sahanligi ve Munhasir Ekonomik Bolgeleri tanimlayan 1982 tarihli Birlesmis Milletler Deniz Hukuku Sozlesmesi (United Nations Convention on the Law of Sea-UNCLOS) UNCLOS’a taraf degilken bolge ulkelerinden sadece Misir, Lubnan ve Kibris UNCLOS’u imzalayan ulkelerdir. 1982 UNCLOS anlasmasi 74. madde ve 83. Maddenin 1. fikralarinda “sahilleri bitisik veya karsi karsiya bulunan devletler arasinda munhasir ekonomik bolgenin (kita sahanliginin) sinirlandirilmasi, hakkaniyete uygun bir cozume ulasmak amaciyla, Uluslararasi Adalet Divani Statusunun 38.1 maddesinde belirtildigi sekilde uluslararasi hukuka uygun olarak anlasma ile yapilacaktir” der. Dogu Akdeniz’deki cografi ozellikler bu Munhasir Ekonomik Bolge ve deniz sinirlari konusunda bazi ulkeler arasinda anlasmazliklara neden olurken bolgedeki bazi ulkelerin ikili ve uclu antlasmalarla MEB belirlemeleri ve bu konudaki is birlikleri ve uluslararasi sirketlere verdikleri arama ve sondaj lisanslari ve bu arama faaliyetlerin baslamasi ile surec daha da karmasik bir hale gelmistir.
    • Correction
    • Source
    • Cite
    • Save
    • Machine Reading By IdeaReader
    0
    References
    0
    Citations
    NaN
    KQI
    []