Düzce Üniversitesi Sağlık Uygulama Ve Araştırma Merkezi’nde Kan Ve Kan Bileşenlerinin Kliniklere Göre Kullanımlarının Değerlendirilmesi

Amac: Kan transfuzyonu doku transplantasyonu gibi, beraberinde bircok riski barindiran hayat kurtarici bir tedavidir. Ihtiyac halinde kan ve kan bilesenlerine her zaman ulasamama ve gonullu kan bagisci sayisindaki yetersizlikler ulkemizin saglik konusundaki onemli problemlerindendir. Kan ve kan bilesenlerinin temini kadar, sadece gerekli durumlarda kullanimi son derece onemlidir. Bu calisma, Duzce Universitesi Saglik Uygulama ve Arastirma Merkezi’nde kan ve kan bilesenlerinin kliniklere gore kullaniminin degerlendirilmesi amaciyla yapilmistir. Yontem: Ocak-Aralik 2016 tarihleri arasinda hastanemiz kliniklerinde kan bileseni transfuzyonu yapilan hastalarin verileri geriye donuk olarak incelenmistir. Bulgular: Calismaya 2745 hasta dahil edilmistir. Bu hastalar icin kliniklerden 8749 unite kan bileseni talep edilmis, bunun 7341 (%84) unitesinin kullanildigi saptanmistir. Kan ve kan bilesenlerinin en fazla 65 yas ve uzeri gruptaki hastalara (4095/%55,8) kullanildigi gorulmustur. Klinikler tarafindan en cok tercih edilen kan urununun ise eritrosit suspansiyonu oldugu (4327/%59) saptanmistir. Eritrosit suspansiyonu, trombosit suspansiyonu ve kriyopresipitatin en cok dahili klinikler, tam kan ve taze donmus plazmanin ise en cok cerrahi klinikler tarafindan kullanildigi tespit edilmistir. Kliniklerin kan bileseni istek ve kullanim sayilari arasinda farkliliklar bulunmustur. Ozellikle eritrosit suspansiyonu ile taze donmus plazmanin istek sayisi ile kullanim sayilarinin uyumsuzlugunun cerrahi kliniklerde diger kliniklerden fazla oldugu belirlenmistir. Tam kan kullaniminin ise hastanemizde son derece az oldugu saptanmistir (41/%0,55). Sonuc: Bazi kliniklerde, kan bileseni isteminin, kullanma oranindan cok fazla oldugu saptanmistir. Bu durum kan urunlerinde imhalara neden oldugundan transfuzyon komite toplantilarinda ayrintili degerlendirmelerin yapilmasi gerektigi dusunulmustur.