Melankoli ve İktidar Arasında Bir Şehzade: Şehzade Korkut’un Psikobiyografisi

Etimoloji sozluklerine gore melankoli kavraminin kokeni Latince olup Fransizca’ya 13'uncu yuzyilda melancholia seklinde girmistir. Turkce’de her ne kadar sevgi kelimesiyle ifade edilse de kavramin kokeni Arapcada siyah manasinda olan sevda kelimesinden gelmektedir. Osmanli doneminde bu kavram malihulya seklinde de ele alinmistir. Gunumuzde melankoli kavrami, yaygin olarak kisinin az hareketli ve normalden daha heyecansiz bir hayat tarzini surdurdugu depresyondan kaynaklanan bir duygudurum bozuklugu (depresyon) anlaminda kullanilir. Şehzade Korkut’un donemi inceleyen tarihciler tarafindan zevk ve eglenceye oldukca duskun oldugu, hatta ruhen biraz hasta yaradilisli ve melankolik oldugu dile getirilmektedir. Nitekim Şehzade Korkut’un bir devlet adami olmaktan ziyade zamanini ilmi tetkikler ile gecirmesi ve zihinsel yorgunlugunu (teab-i dimagi) gidermek icin musiki ile vakit gecirmeyi adet edinmis olmasi melankolik olusunun belirtileri olarak degerlendirilebilir. Ikincil (tepkisiz) verilere dayali bu arastirmada Şehzade Korkut’un melankolik kisilik yapisinin izleri tarihi kaynaklara basvurularak takip edilecektir. Melankoli ve iktidar iliskisi Şehzade Korkut ornekliginde ele alinip incelenecek ve bir anlamda bir psikobiyografi calismasi yapilacaktir. Bu dogrultuda Şehzade Korkut’un kisa biyografisine yer verildikten sonra, sahip oldugu melankolik kisilik yapisinin nedenleri psikolojik veriler dogrultusunda ortaya konacaktir. Melankoli ve iktidar olgularinin birbirilerini nasil etkiledikleri incelenecek ve sonucta Şehzade Korkut’un zor zamanlarin insani olarak gecirdigi sikintilar, travmatik yasantilar, melankoli ve zihinsel yorgunlugu ele alinip analiz edilecektir.