MADEN ATIKLARI İLE İLGİLİ MEVZUAT : AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE

Atik, elinde bulunduranin elden cikardigi ya da yururlukteki ulusal mevzuat hukumlerine gore atmak zorunda oldugu herhangi bir madde olarak tanimlanabilir. Tum endustriyel faaliyetlerde oldugu gibi madenlerin isletilmesi sonucunda da atik meydana gelmektedir. Bu maden atiklari uygun olmayan bir sekilde cevreye birakildiklarinda cevre ve insan sagligi icin tehdit olusturmaktadir. Ulkemizde ve Avrupa’da oldukca buyuk miktarlarda maden atik olusumu soz konusudur. Ornegin, Avrupa Birliginde (AB) madencilik faaliyetleri sonucu olusan atik miktari, Avrupa’da olusan yillik atik miktarinin % 29’unu olusturmaktadir. Diger bir ifadeyle meydana gelen maden atiklari yillik 400 milyon tonu asmaktadir (Commission of the European Communities, 2003). Avrupa’da ozellikle 2000’li yillara dogru maden atiklarinin depolandigi havuzlarda/barajlarda meydana gelen kazalarin ciddi cevresel sorunlar yaratmasi bu konu uzerindeki calismalari yogunlastirmistir. Ulkemizde ve AB’de maden atiklarini da icine alan atiklarla ilgili cok sayida yasal duzenleme vardir. Ancak, AB’de oldugu gibi ulkemizde de maden atiklarinin yonetiminde ciddi sikintilar vardir. AB uyum surecinde AB mevzuatina dayandirilarak ulkemizdeki mevzuat bosluklari analizinin yapilmasi onemlidir. Ulkemizde maden atiklarina ozgu yonetmelik olmamasi nedeniyle bu atiklar ozellikle “Tehlikeli Atiklarin Kontrolu Yonetmeligi” kapsaminda degerlendirilmektedir. Bu durum maden atiklarini tehlikeli atik sinifina sokmaktadir. Maden atiklarinin ozellikleri madenden madene, kullanilan uretim ve zenginlestirme teknolojilerine gore degisiklik gostermektedir. Bu nedenle maden atiklarinin yonetimi icin bu ozel atik akisina ozgu yonetmeligin en kisa surede duzenlenerek hayata gecirilmesi gerekmektedir.