KISSA-İ KERB GÂZÎ VE HİKÂYE-İ MUHAMMED HANEFÎ’NİN MENSUR BİR NÜSHASI

Kerbnâme, Dâstân-i Kerb Gâzi, Kissa-i Kerb Gâzi ve Hikâye-i Muhammed Hanefi gibi adlarla da bilinen Kerb Gâzi ve Muhammed Hanefi hikâyesi, anlatma ve dinleme gelenegine sahip olan toplumumuzda sevilen bir metindir. Mensur yaninda manzum nushalarinin bulunmasi da bununla ilgilidir. Baslikta Kerb Gâzi ve Muhammed Hanefi‟nin adlari kullanilsa da Hz. Ali‟nin etrafinda gelisen cenk hikâyelerinin bir devami niteligindedir. Onun, oglu Muhammed Hanefi ile Kerb‟i fetih icin Magrib‟e yonlendirmesi ve bunun sonucunda katildiklari fetihleri konu eder. Hikâyede Hz. Ali‟nin otoritesinin otesinde verilen asil mesaj, iki gucun bu dayanak etrafinda denge kurarak savasmayi basarmalari ve boylece askerde de guclu bir birlik suuru olusturabilmeleridir.  Inceleme, asirlar boyunca Hz. Ali, Muhammed Hanefi ve Kerb Gâzi‟nin etrafinda gelistirildikten sonra yaziya on altinci yuzyilda nesren aktarilan doksan dokuz yapraklik Hikâye-i Muhammed Hanefi ve Kerb Gâzi nushasi (Istanbul Ataturk Kitapligi Muallim Cevdet K. No. 234) uzerinden gerceklestirilmistir. Nushanin tamami yuksek lisans tezi olarak hazirlanan Kissa-i Kerb Gâzi ve Hikâye-i Muhammed Hanefi adli calismamiz ile alfabeye aktarilmis olup makaledeki metin alintilari bu tez uzerinden yapilmistir.  Kerbnâme gibi cenknâme turundeki metinlerin coklugu ile bunlara gosterilen ilgi, azimsanmayacak bir dini-destani gelenege ve bunlarin canli olarak ifade edildigi bir tahkiye ve soylem ritueline sahip olusumuzun kanitidir. Bu turden metinlerin ortaya cikarilmasi, gunumuz sanatci ve okuyucularinin gecmisteki dinamik mucadeleci ruhun estetigini yakalamalarini saglayarak yeni anlatim tarzlari kurmalarina da yardimci olacaktir. Hikâyenin konusu, Arap kokenli olmak ve Islam‟in ilk donemlerine dayanmakla birlikte bizim toplumumuz tarafindan benimsenerek gelistirilmis ve gunumuze kadar aktarilabilmistir. Bu yazi, metni etkileyici kilan baslica unsurlari ile surukleyici sahnelerini gostermektedir.