Çin Rüyasının Gerçekleşmesinde İnovasyonun Önemi: Büyüme ve İnovasyon İlişkisi Üzerine Ekonometrik Bir Analiz

Fikirlerin ticarilestirilmesi olarak degerlendirilen inovasyon, gunumuz dunyasinda ulkelerin rekabet gucunu arttirmalari ve ekonomik buyume saglayabilmeleri icin vazgecilmez bir unsurdur. Inovasyon kabiliyetini ise pek cok unsur etkilemektedir. Bu unsurlar arasinda Ar-Ge harcamalarinin onemli bir yeri vardir. Ayrica, Ar-Ge harcamalarinin bir sonucu olarak gorulen ve fikirlerin ticarete dokulmus halinin bir koruma yontemi olan fikri mulkiyet haklarinin da goz onunde bulundurulmasi gerekmektedir. Inovasyonun ve onun unsurlarinin etkilerini aciklamada en carpici orneklerin basinda Cin gelmektedir. Cin, kurulusunun 100. yilinda gelir adaletsizligi basta olmak uzere pek cok toplumsal sorunu cozmeyi ; demokratik, mureffeh ve guclu bir toplum olarak dunya lideri olmayi hedefledigi ve kisaca “Cin Ruyasi” olarak ifade edilen hedeflerini gerceklestirmek istemektedir. Son 40 yilda muazzam bir ekonomik buyume performansi sergileyen Cin’in bu basarisini aciklamada fikri mulkiyet haklarinin da dâhil edildigi inovasyon gostergelerinin etkisi var midir? Sorusu buyume ekseninde incelenmistir. Ayrica Ar-Ge harcamalarinin ve fikri mulkiyet haklarinin bu “ruya”yi gerceklestirmedeki rolu nedir? Sorusuna da cevap aranmistir. Calismada Ar-Ge harcamalari, patent sayilari, faydali model ve endustriyel tasarim uygulamalari degiskenlerinin ekonomik buyume uzerinde etkisi olup olmadigi Cin’in 1986-2018 verilerinin kullanilarak incelenmistir. Degiskenlerin duraganligi ADF ve PP testleri test edildikten sonra 1. farklari alinarak duragan hale getirilmis, degiskenler arasi uzun donem iliskisi Johansen Testi ile incelenmistir. Son olarak Granger nedensellik testi yapilmis ve buyume ile Ar-Ge harcamalari arasinda cift yonlu, endustriyel tasarim uygulamalari ile tek yonlu bir iliski tespit edilmis, faydali modeller ile herhangi bir nedensellik iliskisi olmadigi gorulmustur.