TÜRK MÜZİĞİNİN GEBELİK VE YENİDOĞAN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Muzik farkli kulturlerde cok eski zamanlardan bu yana onemli bir yere sahiptir. Insanlarin fiziksel, ruhsal, duygusal ve manevi olarak kendilerini iyi hissetmelerinde son derece etkilidir. Gunumuzde arastirmacilar, muzik ile saglik prosedurleri arasinda yakin bir iliski oldugunu, sagligin her alaninda kullanilabilecegini, agrisiz, guvenli, ucuz ve yan etkisi olmayan bir tedavi yontemi oldugunu belirtmislerdir. Islam medeniyeti tarihinde tasavvuf ekolu mensuplari muzikle ugrasmis, ozellikle psikolojik hastaliklarin tedavisinde Turk muziginin etkili oldugunu ifade etmislerdir.  Gecmisten gunumuze Turk makamlari cesitli hastaliklarin tedavisinde kullanilmis, fakat literaturde gebeleri ve bebekleri degerlendiren calismalara rastlanmamistir. Gebelik normal bir surec olmasina ragmen, bircok kadin bu surecte emosyonel, fiziksel ve sosyal degisiklikler sebebiyle stres, ayrica bebeklerinin sagligi ve dogumdan sonraki yasam tarzi degisikli sebebiyle de anksiyete yasamaktadirlar. Muzik gebelerde stres ve anksiyeteyi azalttigi gibi prenatal donemde dinlenen muzik, neonatal donemde bebegi etkilemektedir. Fetusun intrauterin donemde duymaya alistigi sesi dogumdan sonra yeniden duymasi,  bebek uzerinde rahatlatici etki olusturmaktadir. Bebeklerin stresini azaltmakta, anne-bebek baglanmasini artirmakta ve olumlu fizyolojik ve davranissal degisikler meydana getirmektedir. Muzik terapi sadece hastaliklarin tedavisinde degil, saglikli bireylerde koruyucu davranislarin olusturulmasi acisindan da onemlidir. Insanlar kendi kulturunun muziginden daha cok etkilenmekte ve daha saglikli bir iletisim kurabilmektedir. prenatal ve postnatal donemde farkli kulturlerin muzikle terapilerini iceren bircok calisma mevcut olmasina karsin, gecmiste kendi kulturumuzde var olan Turk muziginin degerlendirildigi bilimsel calisma bulunmamaktadir. Bu alandaki boslugun doldurulmasi, bireylerin sagliginin korunmasinin yani sira toplumsal ve kulturel degerlerimizin de korunmasi acisindan onemlidir.