Yasemin Devrimi, Kimlik ve Demokratikleşme: Tunus’ta Din ve Kimlik Algısı Üzerine Bir İnceleme

2010 yilinda ekonomik sikintilar sonucu Tunus’ta gerceklesen tekil bir eylem ile baslayan ayaklanmalar, genis bir cografyaya yayilmis ve Arap dunyasinin sosyopolitik yapisinda ciddi degisikliklere sebep olarak, literaturde kendisine Arap Bahari adiyla yer bulan bir toplumsal hareketler zincirine donusmustur. Arap Bahari Orta Dogu ve Kuzey Afrika (MENA) cografyasinda ciddi degisiklikler yaratmis, var olan bircok otoriter yapilanmanin sonunu getirmis ve farkli cografyalarda farkli sonuclara evirilmistir. Tunus olaylarin merkezi olarak, diger tum devletlere nazaran otoriter yonetimin sona ermesinden bu yana demokratiklesme surecinde cok daha fazla yol almistir. Bu calismada Tunus ozelinde Yasemin Devrimi olarak adlandirilan ayaklanmalar sonrasinda demokratiklesme sureci incelemeye alinmis ve bu kapsamda dinin etkisi cercevesinde ikiye bolunmus olan milli kimlik unsurunun kutuplastirici etkisi arastirilmistir. Arastirma, 2013 ve 2016 yillari arasinda gerceklestirilen ve Avrupa Birligi 7. Cerceve Programlari Kisiyi Destekleme Ozel Programi (Marie-Curie Burs ve Destek Programi – FP7-People) kapsaminda fonlanan “Social Movements And Mobilisation Typologies in The Arab Spring – Project SpringArab” isimli projenin bir asamasi olarak Temmuz 2013 ve Şubat 2014 tarihleri arasinda baskent Tunus’ta gerceklestirilen saha calismasinda derlenen bilgilerle kaleme alinmistir. Ilgili yedi aylik surec icerisinde gerceklestirilen protesto gosterileri bireysel olarak gozlemlenmis ve seckisiz yontemle belirlenmis 102 kisi ile yapilandirilmamis derinlemesine mulakat yapilmis ve calismada sunulan analiz bu kapsamda tamamlanmistir.