SİYASAL PAZARLAMA VE SİYASAL İLETİŞİMDE POST-TRUTH: DONALD TRUMP ÖRNEĞİ

Ozet Siyaset, var oldugu gunden gunumuze dek, guclerin catisma alani olmustur. Postmodernizmin de etkisi ile degerler asinmis, kavramlar anlamlarini yitirmis, icerikleri bosalmistir. Anlami kayan veya onemsizlesen kavramlara ornek olarak “gercek”, “dogru”, “hakikat” gibi kavramlari gosterebilmekteyiz. Daha fazla guc elde etmek icin mevcut gucu ve kaynaklari kullanma tercihi ise kulturden kulture, toplumdan topluma degismektedir. Her ne kadar ahlak, durustluk, seffaflik gibi degerler uzerinden siyaset yapildigi soylense de cagin gercekleri ve siyaset ortami dusunuldugunde bu durumun uygulamada giderek degistigi gozlenebilmektedir. Hatta Machiavelli ile bu durum kuramsallasmis ve kurumsallasmistir. Machiavelli, “hedefe giden yolda her yol mubahtir” derken insanin bencil oldugunu, cikarci oldugunu, haliyle bu insanlardan meydana gelen topluma da liderlik edebilmek icin pragmatist davranilmasi, bencil olunmasi gerektigini savunmaktaydi. Bu tarzin temsilcisi gunumuzde 8 Kasim 2016 tarihindeki secimlerde, Cumhuriyetci Parti’nin adayi olarak secimlere giren ve kazanarak gunumuz Amerika Birlesik Devletleri Baskani olan Donald Trump olarak karsimiza cikmaktadir. Calismamizin amaci, siyasal pazarlama ve siyasal iletisim kapsaminda Trump’in carpittigi gercekler karsisinda toplumun tavri ve bu soylemlerin etkisini incelemektir. Bu baglamda Donald Trump orneginden yola cikarak dogrularin onemsizlestigi bir dunyanin cercevesini cizmeye calismak da bu calismanin ulasmak istedigi sonuclardandir. Calisma nitel arastirma yontemlerinden dokuman incelemesi metodu ile gerceklestirilmistir. Veri olarak, New York Times gazetesinde de yayinlanan Trump’a ait tespit edilmis carpittigi gercek beyanlar ornek olarak verilmistir. Ayrica dogrularin onemsizlesmesine ornek olarak Trump secilmeden once kendisi ile ilgili durustluk anketleri de calisma icerisinde yer almistir.