Oral kontraseptif kullanan kadınlarda inflamatuvar belirteçlerinin ve adezyon moleküllerinin değişimi

Amac:  Premenopozal donemde, kadinlarin ayni yastaki erkeklere gore kardiyovaskuler hastaliklar acisindan daha az riskli oldugu epidemiyolojik, klinik ve deneysel veriler ile ortaya koymustur. Bu koruyucu etkilerin menopoz sonrasi ortadan kaybolmasi, ostrojenlerin kalp hastaliklarindan koruyucu etkisi olabilecegini gostermistir. Bircok calisma dogal ostrojenlerin koruyucu etkisini incelemistir. Ancak oral kontraseptiflerin iceriginde yer alan sentetik ostrojenlerin, ateroskleroza karsi koruyucu olup olmadigini inceleyen literaturde kisitli calisma mevcuttur. Bu calismanin amaci, oral kontraseptiflerin adezyon molekullerinin serum seviyelerine olan etkisini arastirarak, sentetik ostrojenlerin ateroskleroza karsi koruyucu etkisi olup olmadigi saptamaktir. Gerec ve Yontem:  Ek hastaligi bulunmayan, kontrasepsiyon amacli en az 3 aydir oral kontraseptif kullanan, 18-45 yas araliginda olan hastalarin serum interlokin 6 (IL-6), tumor nekrozis faktor alfa (TNF alfa), damarsal hucre yapisma molekulu 1 (VCAM-1), hucreler arasi adezyon molekulu (ICAM-1), E selektin, P selektin, c reaktif protein (CRP) seviyeleri ve eritrosit sedimentasyon hizlari (ESH); ek hastaligi bulunmayan, duzenli adet goren, 18-45 yas araliginda olan saglikli gonullulerle karsilastirildi. Bulgular:  Her iki grubun VCAM-1, ICAM-1, E selektin, P selektin, TNF alfa, IL 6, ESH seviyeleri arasinda anlamli fark saptanmadi. Oral kontraseptif kullanan grupta serum CRP seviyeleri anlamli olarak daha yuksek saptandi. Sonuc:  Oral kontraseptiflerin adezyon molekullerinin serum seviyelerini degistirdigi gosterilemistir. Serum crp seviyelerinin degisimleri ise karaciger ilk gecis etkisine baglanmaktadir. Daha onceki calismalarda yuksek serum crp seviyeleri, koroner kalp hastaliklari yonunde kotu bir prognostik faktor olsa da, ilk gecis etkisine bagli yukseldigi dusunulen crp seviyelerinin boyle bir sonuca yol actigi dusunulmemelidir. Ostrojenlerin ve progesteronlarin genetik etkilerinin bireysel farkliliklari, serum adezyon molekullerinin seviyelerinin bireysel farkliliklari, aterosklerozun multifaktoryel patogenezi nedeniyle ateroskleroza karsi koruyucu etkiler bireysellestirilmelidir.