Şeker Bağımlılığı: Gerçek mi hayal ürünü mü?

2020 
Şeker, hem enerji icerigi hem de tadi nedeniyle beynimizdeki odul sistemini tetikleyen lezzetli bir besindir ve yiyecek bagimliligina neden olan islenmis besinlerin ana yuzunu olusturmaktadir. Şekerin beyindeki, genel etkileri ve ozellikle de beynin odul yolaklarinda etkileri yogun bir arastirma ve tartisma alani olmustur. Şeker tuketimi, mezokortikolimbik sistemi madde kullanimiyla benzer sekilde aktive eder. Şeker alimina bagli olarak beyinde dopamin D1 reseptor baglanmasinda artis ve D2 reseptor baglantisinda azalma olmakta ve dopamin seviyelerinde olusan bu degisiklik once yoksunluga, ardindan devam eden seker alimina yol acabilmektedir. Kanda yuksek seker seviyeleri periferik olarak salinan istah hormonlarinin duzenlenmesinin yani sira, hipotalamik istah peptitlerini de etkilemektedir. Beyin norokimyasinda seker alimiyla olusan bu degisiklikler buyukluk bakimindan daha kucuk olmasina ragmen madde kullanimi ile meydana gelen degisikliklere benzerdir. Şekerin insan sagligi uzerinde yarattigi olumsuz sonuclar goz onunde bulunduruldugunda olusturabilecegi bagimliligin ciddi sonuclar yaratacagi aciktir. Bu sebeplere dayanarak, seker tuketiminin azaltilmasi adina, hem bireysel hem de toplum sagligina yonelik, devletin ve endustrinin birlikte hareket ettigi adimlar atilmasi onem tasimaktadir.
    • Correction
    • Source
    • Cite
    • Save
    • Machine Reading By IdeaReader
    0
    References
    0
    Citations
    NaN
    KQI
    []