Alzheimer’s disease and vascular dementia are the most common causes of cognitive dysfunction among older people. Vascular damage plays a role in the etiopathogenesis of both Alzheimer’s disease and vascular dementia. Arterial stiffness is a marker of vascular damage. The aim of this study was to compare arterial stiffness between Alzheimer’s disease, vascular dementia and controls without memory complaints. A total of 72 older people (Alzheimer’s disease=22, vascular dementia=28, controls=22) were included in the study. Demographic data were obtained and ambulatory blood pressure monitoring was applied. Arterial stiffness was evaluated with carotid to femoral pulse wave velocity measurements. Mean pulse wave velocity was 10.7±2.0 m/s, 11.3±3.1 m/s, and 10.0±3.1 m/s in Alzheimer’s disease, vascular dementia and controls, respectively (p>0.05).Arterial stiffness assessed by pulse wave velocity might play a role in the development of vascular dementia and Alzheimer's disease, but further evidence is needed to confirm this relationship.
The effects of apple consumption on plasma and erythrocyte antioxidant parameters of elderly subjects were investigated in this study. Fifteen elderly subjects (mean age 71.86 +/- 4.17) participated in the study. They consumed an apple a day for 1 month. Before and after this period, fasting blood samples were obtained, and oxidant (malondialdehyde [MDA]) and antioxidant (superoxide dismutase [SOD], glutathione peroxidase [GSH-Px], catalase [CAT], and antioxidant potential [AOP]) parameters were studied. MDA and AOP levels were studied in plasma, and SOD, GSH-Px, and CAT activities and MDA levels were measured in the erythrocytes. In the erythrocytes, GSH-Px and SOD activities were found to be higher (p < .001 and p < .01), but MDA levels were lower in the second samples relative to the first ones. In the plasma, AOP value was found to be higher in the second samples relative to first ones (p < .001). No differences were found, however, between the routine blood parameters such as total cholesterol, low-density lipoprotein cholesterol, very-low-density lipoprotein cholesterol, high-density-lipoprotein cholesterol, and triglyceride levels. The results show that consumption of apple leads to significant increases in the activities of some antioxidant enzymes and in the antioxidant potential values of the blood, and that decreases oxidation reactions in the body in significant amount. It is quite possible that reduced peroxidation processes owing to consumption of this fruit may play a part in some of their beneficial effects in the elderly subjects.
Helikobakter pilori gastrik epitel hucrelerinde kolonize olan, gram negatif spiral birbakteridir. Helikobakter pilori bilinen en yaygin kronik enfeksiyon etkenidir.Dunyanin %50'si Hp ile enfekte olarak dusunulmektedir. Helikobakter pilori ileenfekte olma orani yasla birlikte artmaktadir. Bu nedenle Hp'nin tanisi gunumuzdeonemini korumaktadir. Bu calismada Hp tanisinda uygulanan invaziv yontemleri zortolere edebilecek geriatrik hastalarda invaziv yontemler olan histopatoloji, hizli ureaztesti ile invaziv olmayan bir yontem olan ure nefes testinin tanidaki duyarlilik veozgulluklerinin karsilastirilmasi amaclanmistir.Calismaya Ekim 2007 ?Mayis 2008 tarihleri arasinda endoskopi planlanan 65 yas veustu 100 hasta alindi. Hastalarin hepsine endoskopi ve C14-UNT yapilmistir.Endoskopide histopatolojik tani ve hizli ureaz testi icin en az dort adet biyopsi ornegialinmistir. Ure nefes testinin sonuclari altin standart olan histopatoloji ile duyarlilikve ozgullugunu karsilastirdik.Histopatolojik olarak 35(%35) hastada Hp pozitif saptanmistir. Helikobakter pilorienfeksiyonu saptanan hastalarin 19 (%54.3)'u kadin, 16 (%45.7)'si erkekti (p>0.05).Ure nefes testinde duyarlilik %85.7, ozgulluk ise %84,6'di. Histopatoloji ile urenefes testi arasinda istatiksel acidan anlamli uyum saptandi (p 0.05). Whenwe correlate with gold standart biopsy results sensitivity and specifisity of ureabreath test were 85.7% and 84.6% respectively. We found a significant accordancebetween hystopathology and urea breath test results (p<0.001).As a result, because of the increased incidence of malignity, endoscopy must beperformed in the elderly. Because of it?s high sensivity and spesivity, urea breath testwhich is a cheap and easily performed test, can be used to detect the Hp in theelderly after the eradication therapy instead of invasive tests.
Amac: Parkinson hastaligi (PH), esansiyel tremor ile beraber en sik gorulen hareket bozuklugudur ve Alzheimer hastaligindan sonra en sik gorulen norodejeneratif hastaliktir. Parkinson hastaliginda motor semptomlar disinda otonomik fonksiyon bozuklugu, psikiyatrik semptomlar gibi motor olmayan semptomlar da ortaya cikabilir. Otonomik disfonksiyonun bir bolumunu kardiyovaskuler otonomik disfonksiyon olusturur. Bu calismada, yasli PH vakalarinda hem parasempatik hem de sempatik otonomik kardiyovaskuler disfonksiyonu yas ve cinsiyet acisindan benzer kontrol vakalari ile karsilastirarak degerlendirmeyi amacladik.Metod: Ankara Universitesi Tip Fakultesi geriatri ve noroloji polikliniklerine basvuran 84'u PH vakasi, 58'i kontrol vakasi olmak uzere toplam 142 vaka calismaya katildi. Her iki gruba hem sempatik hem de parasempatik kardiyovaskuler otonomik testler uygulandi. Parasempatik testler EKG cihazi kullanilarak yapildi. Sempatik testler ise kan basinci olcumu ve 24 saatlik ambulatuvar kan basinci olcumu ile degerlendirildi. Parasempatik kardiyovaskuler derin solunuma kalp hizi yaniti, valsalva manevrasina kalp hizi yaniti ve postural degisiklige kalp hizi yaniti ile degerlendirilirken, sempatik kardiyovaskuler disfonksiyon ortostatik hipotansiyon (OH), postprandiyal hipotansiyon (PPH), supin hipertansiyon (SHT) ve non-dipper olma durumu ile degerlendirildi.Bulgular: Ortostatik hipotansiyon orani PH grubunda %40,5 iken, kontrol grubundan %24,1 olarak bulundu (p=). Postprandiyal hipotansiyon orani ise PH grubunda %47,9 iken, kontrol grubunda %27,5 olarak bulundu (p=). Derin solunuma kalp hizi yanitinda bozukluk orani PH grubunda %26,2 iken, kontrol grubunda bu oran %6,9 idi (p<0,05). Her iki grup arasinda SHT, non-dipper olma, valsalva manevrasina kalp hizi yanitinda bozukluk, postural degisiklige kalp hizi yanitinda bozukluk oranlari arasinda fark yoktu. Postprandiyal hipotansiyon orani OH olan PH vakalarinda %94 iken, OH olmayan PH vakalarinda %16 olarak bulundu (p=). Derin solunuma kalp hizi yanitinda bozukluk orani da OH'lu PH vakalarinda %52,9 iken, OH olmayan PH vakalarindan %8 idi (p=0,059). Postural degisiklige kalp hizi yanitinda bozukluk orani da OH'lu PH vakalarinda %41 iken, OH'u olmayan PH vakalarindan %12 olarak bulundu (p=). Ortostatik hipotansiyonu olan ve olmayan PH vakalarinda SHT, non-dipper, valsalva manevrasina kalp hizi yanitinda bozukluk oranlari benzerdi.Sonuc: Yaslilarda PH'da hem yasam kalitesini bozan, dusme riskini,mortalite ve morbiditeyi arttiran kardiyovaskuler otonomik disfonksiyonun her hastada degerlendirilmesi onemlidir. Kardiyovaskuler otonomik fonksiyonu degerlendiren daha guvenilir ama daha komplike olan testler olmakla beraber, cok ucuz ve poliklinik sartlarinda yapilabilir olmasi nedeniyle kan basinci olcumu ile OH ve EKG ile kardiyak otonom testlerin yapilmasi onerilir. Mumkunse ambulatuvar kan basinci olcumu ile PPH, non-dipper olma ve SHT degerlendirilmelidir.AbstractAmac: Parkinson hastaligi (PH), esansiyel tremor ile beraber en sik gorulen hareket bozuklugudur ve Alzheimer hastaligindan sonra en sik gorulen norodejeneratif hastaliktir. Parkinson hastaliginda motor semptomlar disinda otonomik fonksiyon bozuklugu, psikiyatrik semptomlar gibi motor olmayan semptomlar da ortaya cikabilir. Otonomik disfonksiyonun bir bolumunu kardiyovaskuler otonomik disfonksiyon olusturur. Bu calismada, yasli PH vakalarinda hem parasempatik hem de sempatik otonomik kardiyovaskuler disfonksiyonu yas ve cinsiyet acisindan benzer kontrol vakalari ile karsilastirarak degerlendirmeyi amacladik.Metod: Ankara Universitesi Tip Fakultesi geriatri ve noroloji polikliniklerine basvuran 84?u PH vakasi, 58?i kontrol vakasi olmak uzere toplam 142 vaka calismaya katildi. Her iki gruba hem sempatik hem de parasempatik kardiyovaskuler otonomik testler uygulandi. Parasempatik testler EKG cihazi kullanilarak yapildi. Sempatik testler ise kan basinci olcumu ve 24 saatlik ambulatuvar kan basinci olcumu ile degerlendirildi. Parasempatik kardiyovaskuler derin solunuma kalp hizi yaniti, valsalva manevrasina kalp hizi yaniti ve postural degisiklige kalp hizi yaniti ile degerlendirilirken, sempatik kardiyovaskuler disfonksiyon ortostatik hipotansiyon (OH), postprandiyal hipotansiyon (PPH), supin hipertansiyon (SHT) ve non-dipper olma durumu ile degerlendirildi.Bulgular: Ortostatik hipotansiyon orani PH grubunda %40,5 iken, kontrol grubundan %24,1 olarak bulundu (p=). Postprandiyal hipotansiyon orani ise PH grubunda %47,9 iken, kontrol grubunda %27,5 olarak bulundu (p=). Derin solunuma kalp hizi yanitinda bozukluk orani PH grubunda %26,2 iken, kontrol grubunda bu oran %6,9 idi (p<0,05). Her iki grup arasinda SHT, non-dipper olma, valsalva manevrasina kalp hizi yanitinda bozukluk, postural degisiklige kalp hizi yanitinda bozukluk oranlari arasinda fark yoktu. Postprandiyal hipotansiyon orani OH olan PH vakalarinda %94 iken, OH olmayan PH vakalarinda %16 olarak bulundu (p=). Derin solunuma kalp hizi yanitinda bozukluk orani da OH?lu PH vakalarinda %52,9 iken, OH olmayan PH vakalarindan %8 idi (p=0,059). Postural degisiklige kalp hizi yanitinda bozukluk orani da OH?lu PH vakalarinda %41 iken, OH?u olmayan PH vakalarindan %12 olarak bulundu (p=). Ortostatik hipotansiyonu olan ve olmayan PH vakalarinda SHT, non-dipper, valsalva manevrasina kalp hizi yanitinda bozukluk oranlari benzerdi.Sonuc: Yaslilarda PH?da hem yasam kalitesini bozan, dusme riskini,mortalite ve morbiditeyi arttiran kardiyovaskuler otonomik disfonksiyonun her hastada degerlendirilmesi onemlidir. Kardiyovaskuler otonomik fonksiyonu degerlendiren daha guvenilir ama daha komplike olan testler olmakla beraber, cok ucuz ve poliklinik sartlarinda yapilabilir olmasi nedeniyle kan basinci olcumu ile OH ve EKG ile kardiyak otonom testlerin yapilmasi onerilir. Mumkunse ambulatuvar kan basinci olcumu ile PPH, non-dipper olma ve SHT degerlendirilmelidir.