This study represents the furniture design course outputs of a group of Interior Architecture and Environmental Design Bachelor’s Degree students, working on biologically inspired designs. The aim of the study is to put forward an alternative inspiration-transformation-design process by briefly touching the notion of biomimicry; and by this means to raise the awareness of biological inspiration sources in furniture design. Study reveals the conceptual and final product design suggestions of 38 senior class students. Two essential processes were followed in the study; solution-driven design process and problem-driven design process. Findings showed that there have been some common features and differences between these two processes, in terms of finding the starting point and approaching the final design decisions. In both processes, it was seen that the last steps -principle application- involved a particular process, compared to the other steps in each process. Research and analysis based actions, seen in initial steps, gave place to sketching, design development and the usage of professional notions in the final steps. It can also be said that in both processes, the first steps involved the preparation stages regarding the design inputs, whereas in final steps a transform of information regarding the design output can be observed. These two linear processes were thought to be connected with two essential methods; inductive method and deductive method. Within this scope, 38 design ideas were put forward and suggestions were made regarding the processes.
Zihinsel, sosyal,
duygusal ve fiziksel anlamda gelişimin önemli olduğu çocukluk döneminin
sağlıklı bir aile ortamında geçirilmesi, çocukların topluma uyumlu bireyler
olarak yetişmesi anlamında önemli bir süreçtir. Bununla birlikte, 0-6 yaş grubu
çocukların fiziksel gelişimlerinin ve toplumsal davranışlarının
şekillenmesinde; sürekli etkileşim içinde bulundukları, zamanlarının büyük
kısmını geçirdikleri mekânlar arasında yer alan konut mekânları büyük öneme
sahiptir.
Bu kapsamda
gerçekleştirilen çalışmada, korunmaya ihtiyacı olan çocuklara sağlanan bakım
yöntemlerinden biri olan çocuk evleri örneği ile çocukların yaşam alanları, ev
kazaları üzerinden incelenmiştir. Amaç, kurum bakımı altındaki çocukların yaşam alanlarını
bu özelde gözlemlemek ve çocuklara daha uygun mekânlar yaratmak için öneriler
geliştirmektir. Çalışma nitel bir zemine sahip olmakla birlikte, araştırma
kapsamında karma araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Çalışma kapsamında Aile,
Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (çalışmanın yürütüldüğü esnada kurum
adının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olması sebebiyle, makale içerisinde
eski ad ile anılmıştır)’na bağlı Ankara ili Çocuk Evleri’nden 0-6 yaş grubu
çocukların bulunduğu evlerde, çocukların bakımından sorumlu bakım elemanları
ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiş olup, çocukların yaşam alanlarında
geçirdikleri ev kazaları ile ilgili sorular sorulmuş; bu mekânlar ve mobilyalarla
ilgili gözlemlerde bulunulmuştur. Görüşmeler içerik analizine tabi tutulmuş;
elde edilen veriler Haddon Matrisi yöntemi kullanılarak kaza anının evreleri ve
fiziksel koşulları kapsamında kategorilere ayrılmıştır. Bulgu ve gözlemlerde,
ev kazaları anlamında mobilya-donatı dışı sebepli olaylara da değinildiği
görülmekle birlikte veriler araştırma kapsamı çerçevesinde incelendiğinde,
çocuk evlerinde kullanılan mobilya ve donatıların her zaman yaş gruplarına göre
düzenlenmediği ve bu nedenle kimi olumsuzluklara yol açabildiği sonucuna
varılmıştır. Bu kapsamda, gözlemler sonucu tespit edilen eksiklikler ve araştırma
sonucu elde edilen bulgular göz önünde bulundurularak okul öncesi yaş grubuna
uygun yatma alanı tasarım önerisi getirilmiştir.
In this study, it was aimed to determine whether or not the layer organizations were influential on the expansion in volume after keeping in water for 2 hours, on the bending strength and modulus of elasticity values of laminated veneer lumber (LVL). Austrian pine (Pinus nigra) (A) and Lombardy poplar (Populus nigra) (B) veneers with thicknesses of 3 mm were used for the production of laminated veneer lumber. A total of 110 test specimens with 8 different layer organizations were prepared by using polyvinyl acetate based (PVAc-D4) adhesive. Solid Austrian pine and Lombardy poplar woods in the same dimensions were used as control specimens. At the end of the tests; the bending strength and modulus of elasticity values of all the LVLs with different combinations were found to be higher compared to the control specimens. The strength characteristics of the LVL increase as the percentage of Austrian pine increases . Key Words: Lamination, Laminated Veneer Lumber (LVL), Bending Strength, Modulus of Elasticity, PVAc Adhesive.
Mobilya en yalın tanımıyla, kullanıcıların oturma, yatma, yemek yeme, depolama, çalışma ve benzeri eylemlerini rahat, verimli ve sağlıklı şekilde yerine getirebilmelerini sağlayan, çeşitli malzemelerden üretilmiş donatılardır. Mobilyanın belgeli tarihine bakıldığında, taş ve toprak bazlı sabit donatıların tarihinin MÖ 6500’lü yıllara kadar dayandığı görülmekle birlikte, günümüzdeki anlamıyla mobilyanın, kabaca 4 000 ila 4 500 yıllık bir geçmişinin olduğunu ifade etmek mümkündür. Bu çalışmada, klasik dönem mobilya tarihinin önemli bir öğesi olan Kabriyal ayağın tarihsel süreçte ortaya çıkışı, biçimsel ve anlamsal özellikleri ile birlikte araştırılmış; bu iki unsurda yaşanan değişiklikler analiz edilmiş ve Kabriyal ayağın, günümüze kadar uzanan etkisi aktarılmaya çalışılmıştır. Çalışma, nitel bir araştırmadır ve doküman taraması ve analizi üzerine kurulmuştur. Tarihsel süreci yansıtan dokümanlar, bilgi ve görsel belge şeklinde taranarak analiz edilmiş; yapılan analizler üzerinden mevcut durum tespiti yapılarak ve mobilya tasarımı tarihinin bu vazgeçilmez öğesine yönelik gelecek çıkarımları sunulmuştur. Çalışmanın, özellikle mobilya tarihi alanına yönelik literatüre katkı sağlaması ve tarihsel öğelerin biçim ve içeriklerinin bir arada ele alınması konusundaki farkındalığın artırılması yönünden, araştırmacılara ve tasarımcılara fayda sağlaması öngörülmektedir.
Öz Bu çalışma, “yeniden kullanım” kavramının önemini mobilya tasarımı üzerinden vurgulamayı amaçlamaktadır. Geri dönüşüm konusunun bir alt başlığı olarak değerlendirilebilecek olan yeniden kullanım, bir malzemenin ana işlevi veyahut başka işlevlerle birden fazla kez kullanımı anlamına gelmektedir. Bu amaçla, Hacettepe Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü son sınıf öğrencileriyle yürütülmekte olan Mobilya Tasarımı dersi kapsamında bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında, mobilya tasarımlarında hammadde olarak, teneke kutu, eski gazete, çeşitli atık ambalajlar, otomobil lastiği, atık ahşap, eski borular, plastik (pet) şişeler ve cam şişeler gibi çeşitli atık malzemeler kullanılmıştır. Gruplar halinde yürütülen çalışma sonunda tasarlanan mobilyalar için öngörülen malzemeler tamamen öğrenciler tarafından toplanmış ve tasarlanan mobilyalar birebir ölçülerde üretilmiştir. Çalışma sonunda ortaya çıkan tüm ürünler, birim binasında gerçekleştirilen Recyniture başlıklı sergide sergilenmiş; çalışmalardan bazıları ise 2017 ARTANKARA 3. Çağdaş Sanatlar Fuarı’nda sergilenmiştir. Bu makalede, yürütülen çalışmanın yaratıcı düşünce, malzeme temini, tasarım ve üretim süreçleri bilimsel yaklaşımlarla incelenmiş ve aktarılmıştır.
This study investigated the Bauhaus School's recent history and its faculty members who were each deemed extraordinary, the approaches of these educators to education, the works they produced, as well as the stages of establishment of the school.In order to examine the effects of Bauhaus education in Turkey, the study covered the first three institutions of higher education which started to provide interior architecture education.The face to face interviews conducted with the instructors of the course Basic Design, which is provided as a course in the undergraduate programs of Interior Architecture and/or Interior Architecture and Environmental Design, were evaluated in line with the study's objective. 1The opinions obtained in the interviews were content-analyzed; the transcribed texts of the interviews were interpreted by coding and thematic classifications, and the existence of Bauhaus effects in the current situation in 'Basic Design' education and the state of the education in question were investigated.It was planned to create benefits in professional training and therefore improvement of the profession by the results, and contribute to the current literature on the issue by bringing a critical point of view into basic design education.